qard: borç
hasen: güzel
qardan hasenen (Güzel bir borç)
قَرْضًا حَسَنًا
Bu kelimenin ticari bir anlamı var: faizsiz, vadesiz borç.Sadece verdiğini geri alacak, borçlu ne zaman verirse.
Osmanlıcaya karz-ı hasen olarak geçmiş.
Karz-ı hasen sözü ibadetlerimize farklı bir anlam kazandırıyor: Siz Allah'a ödünç verin, O da size kat kat geri ödesin. "Namaz borç değil, alacaktır" demiştik ya, bu anlayış zekat ve sadaka gibi mali ibadetler için de geçerli. Başkaları için harcarken "bu benim üstüme borçtur" diye isteksiz olarak vermek var, "bunu borç olarak Allah'a takdim ediyorum" diye seve seve, koşa koşa vermek var.
men zellezî yuqridullâhe qardan hasenen
2:245 Kim Allah'a, güzel bir ödünç takdim eder?
5:12 ... namazı kılar, zekatı verir ve elçilerime inanır, onları desteklerseniz, Allah'a güzel bir borç verirseniz, elbette sizin kötülüklerinizi örterim ...
Öyle bir borç ki, verirken hiçbir faiz şartı koymadan veriyoruz. Ama geri alırken kat kat geliyor. Rabbimiz yapılan ibadetleri adeta "borç" sayıp, rahmetiyle bize kat kat karşılığını vereceğini söylüyor.
men zellezî yuqridullâhe qardan hasenen
57:11 Allah'a kim güzel bir ödünç takdiminde bulunursa, Allah karşılığını kat kat verir, ona cömertçe verilecek bir ecir de vardır.
57:18 Doğrusu, sadaka veren erkek ve kadınlara, Allah'a güzel bir ödünç takdim edenlere kat kat karşılık verilir ...
64:17 Eğer Allah'a güzel bir ödünç takdiminde bulunursanız, onu sizin için kat kat yapar ve sizi bağışlar ...
73:20 ... Kuran'dan kolayınıza geleni okuyun; namazı kılın; zekatı verin; Allah'a güzel ödünç takdiminde bulunun; kendiniz için yaptığınız iyiliği daha iyi ve daha büyük ecir olarak Allah katında bulursunuz.
Zekat ve sadakadan başka güzel borçlar da var... En başta namaz ve dua. Allah adına borç veremeyecek durumda olanlar için ne güzel bir kolaylık! Kuran oku, borç ver... Namaz kıl, borç ver... Dua et, borç ver... Kardeşine yardım et, borç ver... Kimi nakit ile, kimi vakit ile borç veriyor... Herkesin gücüne göre. En büyük kolaylık burada.